19 Kasım 2012 Pazartesi

3000 Yıllık Roket Heykelciği


3000 Yıllık Roket Heykelciği (foto)


Bazı arkeolojik kazılarda bilinen insanlık tarihini ve bilimleri sarsan eşyalar bulunuyor. Van'da
bulunan roket heykelciği bunlardan biri. Urartu medeniyetine ait olduğu anlaşılan ve yaklaşık 3000
yıllık bir heykelciği Cem Çobanlı ve araştırmacı Ali Cahit Cümbüşel incelediler.


YIL 1975 ... Van'ın güneydoğusunda bulunan antik kent Tuşpa'da (şimdiki adıyla Toprak­kale ) olağan arkeolojik kazılar yapılıyor. Fakat ortaya çıkarılan bir cisim hiç de olağan değil! Söz konusu cismi bulanlar şaşkınlık içinde kalıyorlar. Çünkü, bu günümüzden 3000 yıl önce yapılmış tartışmasız bir uzay aracı heykelciği. Araç daha çok atmosfer içi ya da kısa uzay yolculukları için tasarımlanmış.



Günümüz uzay araçları gibi!
Belirgin bir aerodinamik biçime sahip, tek kişilik bir modül. Bunlara ek olarak Şu özel­likleri de
var: Konik burun yapısı, dikey formlu kuyruk yapısı ve beşli motor yapısı. Kabinde bir astronot oturuyor. Yalnız başı yok! Büyük bir ihtimalle astronotun başı zamanla kopmuş. Oturma biçimi, günümüz uzay adamlarının uzay araçlarındaki oturuş biçimi ile aynı! Bacaklarını yukarıya doğru

çekip, karnına doğru bastırmış. Bilindiği gibi, astronotlar bu şekilde otu­rurlar. Böyle oturunca da karın kasları sıkışır. Bunun yararı şudur:Araç büyük bir hızla hareket edince kullanan öne eğilmek zorun­dadır. Eğer eğilmezse geriye doğru düşer.Buna da, insan vücudu tahammül edemez.

Astronot iki eliyle birtakım kontrol ve yönlendirme sistemlerini idare ediyor gibi görünüyor. Üzerindeki giysi ye gelince yine günümüz astronotlarının kullandığı türden, körüklü bir tulum. Ayağında ise botlar var.

Sanatta ileri bir uygarlık
Urartular, Doğu Anadolu'nun güney yarı­sında Van Gölü çevresinde 247 yıl (MÖ 859-­612) egemenlik sürmüş bir devletti. Heykelciğin bulunduğu Tuşpa kenti, Urartu­ların MÖ 830-714 yıllarında başkentiydi. Urartu sanatı oldukça ilerlemişti. Özellikle madencilik, kuyumculuk ve oymacılık alanla­rında başarılı eserler bıraktılar.
Bunlarda daha çok inançları doğrultusundaki Tanrıla­rını temel almışlardı. .


Gamalı Haç'a rastlanıyor
Urartuların özellikle sanatta Mitanni Uygarlığı'nın (MÖ 2 bin) etkisinde kaldıkları görülür. Arkeologlar, Urartuların aslında Asya içlerinden Anadolu'ya gelmiş Ari ırka mensup bir kavim olduğu görüşündeler. Bazı elişi yapıtlarında Swastika'ya (gamalı haç) rastlanması bu görüşü oldukça destekliyor.


Halen Istanbul Arkeoloji Müzesi'nde bulunan fakat sergilenmeyen heykelciğln üstten görünüşü.
Heykelcıgln
uzunlugu 22 cm, yüksekııgı 8 cm, genlşligı 7,5 cm

Agarta ilişkisi
Çünkü, Hitler'in çarpıtarak kullandığı Swas­tika, Tibet kökenli olarak biliniyor. Bununla beraber pek çok araştırmacıya göre de yüzyıl­lardır birçok doğu geleneğine konu olmuş ve Himalayalar'ın altında olduğu varsayılan gizemli ülke Agarta'ya ait özel bir semboldür.
İşte, Urartuların İç Asya kökenli oluşları, Swastika, kayalardan oyma tünelleri ve uzay aracı heykelciği gibi noktalar,insanın aklına ister istemez Urartu-Agarta ilişkisini getiri­yor. Buradan hareketle, heykelciğin uzay aracı olmasının yanı sıra, yeraltı tünel sistem­lerinde ulaşımı sağlayan bir tür araç da olduğu söylenebilir.

1949'da araştırmacı Alberto Ruz Lhuilller tarafından Palenk'te bulunan dev mezar taşı. Ortada görülen kişinin bir 
pilot ya da astronot olduğu düşünülüyor. Tasvir, karmaşık yapısı olan bir roketi çağrıştırmıyor mu?

Arkeolojiyi ve tarıihi sarsacak!
Tüm bunları bir yana bıraksak bile, Urartula­nn, Wernher von Braun'dan 2800 yıl önce böyle bir aracı biçimlendirebildiklerine göre, uygarlığımızı kat kat aşan ileri bir "zeka"nın bilgi birikiminden yararlandıkları kuvvetle muhtemeldir. Bu hipotez de, klasik arkeolo­jiyi ve tarihi, temellerinden sarsıcı bir niteliğe sahiptir.

Yakıt deposu nerede?
Aslında dikkatli okuyucu, fotoğrafları ve çizimleri incelediğinde, "Bu aracın yakıt deposu nerede?" sorusunu soracaktır. Doğru ya, böylesine güçlü motorlara sahip olduğu anlaşılan aracın, bu motor hacmiyle orantılı bir yakıt tankı olmalıydı! '

Bilinmeyen bır enerji ile ...
Fakat şunu göz önüne almak gerekir ki, 3000 yıl önce bu tür bir bilgiye sahip ya da ileri bir "zeka" ile ilişkide olan bir uygarlığın uzay araçlarında kullanacağı enerji, bugün bizce bilinmeyen, tanınmayan bir türde olmalıydı. 

Kım yaptı?

Bu olağanüstü obje şu anda İstanbul Arkeo­loji
Müzesi'nde. Fakat sergilenmiyor. Nedeni ise belli değil. Bu. konuda resmi bir açıklama yok! Bazılan diyorlar ki, bu heykelcik yeni­dir. 15-,20 yıllık bir geçmişi vardır. Bunu kim, hangi amaçla ve hangi bilgiye dayanarak yap­mıştır?
Hangi usta heykeltıraş, çağdaş roket teknolojisine hiç de uymayan bu formasyonu tasarımlamaya, ona o eski örünümü ver­meye uzun zamanlar ayırmıştır, hem de hiçbir çıkarı olmaksızın!


GALAKTİK İNSAN WEB TEAM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder